Süryani Cemaatinin Son Sığınağı

Süryani Cemaatinin Son Sığınağı

MARDİN- Burhan Erdem

Mardin’deki Deyr-ül Zaferan Kilisesi, tarihi boyunca hep bilime hizmet vermiş. Ama 1977’deki koalisyon ortağı Erbakan’ın çıkarttığı bir yasa ile, bu özelliği kaldırılmış ve kiliseye sadece ibadet edilebilecek bir yer olma serbestisi verilmiş… Yöre ismiyle, Dêra Zaferan, M.Ö Zerdüşti Kürtlerce tapınak olarak yapılmış, 4. Yy.’da Arami ırkından gelen doğulu Hristiyanlardan olan Süryaniler burayı onarıp manastır haline getirmiş.

Süryaniler buraya yerleştikten sonra, M.S. 498-518 arasında biri Thedorive adlı Süryani iki kardeş Manastırın kubbesini dikmiş. 607 yılında Acem saldırısına uğrayan kilise talan edilmiş. 79^te Marhannen Metropoliti burayı onararak tekrar ibadete açmış. Maryuhhana önderliğinde Kürtlerin himayesine girmişler. Kilisenin bu altın dönemi 1396’da Timur’un ordusu tarafından saldırıya uğramasıyla yerle bir olur. Yeniden yapılır Patrik İbram tarafından.

Ve Marhannen döneminde verilmeye başlanan Teolojii (ilahiyat) ve Süryanice derslerine coğrafya ve Kürtçe de eklenir.

1696-1699’da kiliseye yeni bölümler yaptırılır. Süryani ustaların çivi kullanmadan yaptıkları mihrap ve kapılar konulur kiliseye. 1818’e basım makinesinin gimesiyle eğitim için Süryanice bilimsel kitaplar basılır. Kilise eğitim faaliyetlerini cumhuriyet döneminde de sürdürür.

1977’deki koalisyon ortağı Erbakan aldığı bir kararla kiliselerde eğitimi yasaklar. Bu yasak günümüzde de sürüyor.

Eğitim konusunu kilise bakıcılarında Yusuf, “Eskiden burada Süryanice, dini astronomi, Kürtçe, Türkçe ve coğrafya dersleri veriliyordu. Şimdi de bu dersleri verebilecek öğretmenler var. Ama eğitim yasak. Eğitim olmayınca rahiplerde yetişmiyor.

Rahiplerin yetiştirilmesini de şöyle anlatıyor: “Bizde daha önce ailenin ilk çocuğu yetiştirilmek üzere manastıra verilirdi. Bu çocuk erkek olunca rahip, kız olunca rahibe olmak için yetiştirilirdi. Ama Süryanilerin değişik yerlerde yaşıyor olması – özellikle Avrupa’dakiler- bu geleneği yıkıyor.”

Eğitilmedikleri için Süryanice kitaplarını okuyamıyorlar. Bunun için de en az beş senelik eğitim gerekli. Şimdiye kadar devletten hiç yardım almadıklarını söylüyorlar. Dêra Zaferan özellikle Süryani halkının yardımlarıyla yaşıyor. Bir Süryani din adamı Dêra Zaferan’ı son sığınakları diye niteleyerek “Bir çok kilise camiye çevrildi. Biz kendimizi bu kültürün son nesli olarak görüyoruz. Bu politika devam ederse biz de halkımızın çoğunluğu gibi, Avrupa’ya göç etmek zorunda kalırız” diyor.

Benzer Yazılar

2 Mart 1994 – DEP Milletvekillerinin Dokunulmazlıkları Kaldırıldı

Haberler 3 ay önce

Ahmet Türk, Hatip Dicle, Leyla Zana, Orhan Doğan, Mahmut Alınak, Sırrı Sakık… Bugün, Kürt sorununun demokratik çözümünü politik ajandasının merkezine koyan DEPli milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırıldı. Hatip Dicle ile Orhan Doğan, meclis kapısında gözaltına alındı. *** Şimdi filmi biraz geri saralım ve DEP’lilerin tutuklanmasına giden sürece DEP’e, HEP’e ve Kürt milletvekillerinin parlamento maceralarına biraz daha yakından bakalım. 1983’te kabul edilen Siyasi Partiler Kanununun özellikle 81. maddesi, Kürtlerin ve ezilen tüm halkların haklarını savunan bir siyasi partinin var olma koşullarını ortadan kaldırıyordu. Bu yasa ile Türkiye’de Türklerden farklı bir halkın ve Türkçeden farklı bir dilin varlığını, haklarını savunmak şöyle dursun “ileri sürmek” dahi yasaklanmıştı. Bu sebeple tam olarak “içlerine sinen” ve Kürt sorununun demokratik çözümü, tüm Türkiye’de demokratikleşmenin sağlanması gibi esas gündemlerini dile getirebilecekleri bir parti kurma yoluna gidememişlerdi. 1987 Genel Seçimlerinde Sosyal Demokrat Halkçı Parti içerisinde siyaset yapmaya başlayan bugün yakinen tanıdığımız Ahmet Türk, Mahmut Alınak, İbrahim Aksoy ve daha birçok […]

Faili meçhul cinayetleri araştıran DEP vekili Sincar Batman’da öldürüldü

Haberler 3 ay önce

DEP Mardin Milletvekili Mehmet Sincar, faili meçhul cinayetleri araştırmak üzere gittiği Batman’da öldürüldü. ANKARA– Batman’da yeniden tırmanışa geçen faili meçhul cinayetleri araştıran ve aralarında DEP Milletvekillerinin de bulunduğu gruba silahlı saldırı gerçekleştirildi. Saldırıda, DEP Mardin Milletvekili Mehmet Sincar ve DEP Batman İl Yönetim Kurulu üyesi Metin Özdemir öldürüldü. Saldırı sonrasında Batman’da sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Yasak, belediye hoparlörlerinden anons edilirken, şehrin belirli konumlarına zırhlı askeri araçlar yerleştirildi. ‘CİNAYET İŞLENENE KADAR ORTADA TEK BİR POLİS YOKKEN, OLAYDAN ÜÇ DAKİKA SONRA OLAĞANÜSTÜ ÖNLEMLER ALINDI’ Batman’da faili meçhul cinayetleri araştırmak için yürütülen çalışmalar kapsamında kendilerine hiçbir güvenlik görevlisinin eşlik etmediğini hatırlatan DEP Milletvekili Leyla Zana, “Ne ilginçtir ki cinayet işlenene kadar ortada tek bir polis yokken, olaydan üç dakika sonra olağanüstü önlemler alındı” ifadelerini kullandı. BAŞBAKAN ÇİLLER: ‘DEVLET OLAYA HEMEN EL KOYMUŞTUR’ DEP Milletvekili Sincar ve parti yöneticisi Özdemir’in öldürülmesinin ardından Bakanlar Kurulu olağanüstü toplandı. Cinayete dair açıklama yapan Başbakan Tansu Çiller […]

Bizim onur tutanağımız, onların utanç tablosu

Haberler 3 ay önce

Özgür Gündem Özgür Gündem yayına başladığında nelerle karşılaşacağını, hangi baskılara göğüs germek zorunda olacağını biliyordu. Fakat halkların sesi, emekçilerin sesi, kadınların, çocukların, düzene muhalefet edenlerin, işkence görenlerin, köylerinden sürülenlerin, düzene karşı sesini yükseltmek isteyenlerin bir sesi, kürsüsü olmalıuydı. Sahibinin sesi haline gelen yazılı ve görüntülü medyaya, Mehmetçik Gazetecilere aykırı bir ses çıkmalıydı. Bu ses ve kürsü olma görevi Gündeme düştü. Gündem bütün çalışanlarıyla bu görevi üstlendi, yüklendi ve bugüne kadar taşıdı. Taşımaya da devam etmeye kararlı. Geçmişte karşılaştığı baskıları göğüslemeyi nasıl göze aldıysa bundan sonra karşılaşacağı baskıları da göğüslemeye hazır olacaktır. Gündem çıktığından bugüne kadar muhabirinden, yazarına, dağıtıcısından, teleksçisine kadar hangi baskılar, tehditler, katledilmelerle karşılaştığını hatırlamak bundan sonra neleri göğüslemeye hazırlandığı konusunda iyi örnektir. 1992 yılı, Türkiye’de basın özgürlüğüne yönelik ihlallerin en fazla yaşandığı yıllardan biri oldu. Türkiye’de hiçbir dönemde olmadığı kadar çok sayıda gazeteci yaşamını yitirdi. 1992 yılı içinde 11 gazeteci uğradıkları silahlı saldırılar sonucu yaşamını yitirdi. Öldürülen gazetecilerden […]

0 Yorum

Yorum Yaz

Rastgele